BASİT DOLANDIRICILIK SUÇU VE NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU
- Ecem Şahin

- 5 Kas
- 3 dakikada okunur
Günümüzde teknoloji ile entegre olduğumuzdan ve her işimizi teknoloji ile yaptığımızdan dolayı buna bağlı olarak teknolojik aletler aracılığı ile dolandırıcılık suçları da hızla artış göstermektedir. Muğla ilindeki adliyeler başta olmak üzere Türkiye’nin birçok ilindeki adliyelerde dolandırıcılık suçu ile ilgili dosyalarda gözle görülür artışlar gerçekleşmektedir.
Dolandırıcılık, bir kimsenin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamasıdır. Dolandırıcılık suçunun hukuksal konusunu, mal varlığı ve irade özgürlüğü oluşturmakta olup, aldatma temeline dayanmaktadır. Bu suç işlendiği zaman hem mal varlığı zarar görmekte, hem de mağdurun iradesi hileli davranışlarla yanıltılmaktadır. Hilenin sergileniş açısından yarattığı güven ortamı ile mağdurun denetleme olanağı ortadan kalkmaktadır ve haksız menfaat elde edilmektedir. Mağdurun zararı ile failin elde ettiği yarar arasında doğrudan bir nedensellik (illiyet) bağının bulunması gerekmektedir.
Dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanunu’nda hüküm altına alınmış olup, basit dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık olarak ayrılmıştır. Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda daha detaylı olarak hüküm altına alınmış olup, basit dolandırıcılık suçu bakımından öngörülen ceza, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır. Nitelikli dolandırıcılıkta ise üç yıldan on yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür. Basit dolandırıcılık suçları asliye ceza mahkemelerinde görülmekte iken, nitelikli dolandırıcılık suçları ağır ceza mahkemelerinde görülmektedir.
Nitelikli dolandırıcılık suçu kanunda sayılmış olup: dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle, kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle, kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle, basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında, serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, sigorta bedelini almak maksadıyla, kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle, kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişiler nitelikli dolandırıcılık hükümlerine göre cezalandırılmaktadır. Bahse konu suçlar üç veya daha fazla kişi tarafından işlenmişse verilecek ceza arttırılır. Ayrıca şartların oluşması durumunda mahkeme tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı da verilebilmektedir.
Dolandırıcılık suçları, teknolojinin gelişmesiyle birlikte farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Telefon, kredi kartı ve internet üzerinden işlenen bu suçlar, Türk Ceza Kanunu’nda çeşitli maddelerle düzenlenmiş ve cezai yaptırımlara tabi tutulmuştur. Failin, telefon aracılığıyla kendisini avukat, hakim, savcı, polis veya başka bir kamu görevlisi olarak tanıtarak mağduru aldatması ve haksız kazanç sağlamasıdır. Başkalarına ait banka veya kredi kartlarının bilgilerini ele geçirerek veya sahte kart üreterek haksız kazanç elde edilmesi şeklinde de karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca bilişim sistemleri kullanılarak, hileli davranışlarla bir kimsenin aldatılması ve bu yolla haksız kazanç elde edilmektedir. Faile Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen cezalara hükmedilir. Belirtilen cezalar, suçun niteliğine, işleniş şekline ve failin durumuna göre mahkemeler tarafından belirlenir. Ayrıca, mağdurun uğradığı zararın giderilmesi durumunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak cezada indirim yapılması mümkündür.
Görüldüğü üzere, dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçları günümüzde çok sık karşılaşılan ve ciddi sonuçlar doğurabilen suç tiplerinden biridir. Bu suç tiplerinde mağdurlar için maddi ve manevi ciddi kayıplar oluşmaktadır. Şüpheliler için de mevzuatta ağır cezalar düzenlenmiştir. Bu nedenle mağdur olanlar ve haksız yere şüpheli olan kişilerin hak kayıpları yaşamadan ve geç kalmadan uzman bir avukat desteği alması gerekmektedir. Hepinize sağlık ve huzur dolu günler dilerim.



Yorumlar